SİRKÜLER: 2008/37        17.03.2008

Konu: Ar-Ge Faaliyetleri İle İlgili Önemli Teşvikler!
 
Araştırma Ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında 5746 Sayılı Kanun
28.02.2008 tarihinde TBMM de kabul edildi. Resmi Gazete’de yayınlandığında
yürürlüğe girecek.
Kanun ile birlikte Ar-Ge harcamaları ile ilgili önemli teşvik unsurları yürürlüğe girecek.
Genelde büyük çaplı organizasyonların teşvik edilmesini öngören sistemde yer alan
teşvikler söyle gruplanabilir:

1- Harcamaların Vergi Matrahından İndirilmesi:
-Teknoloji merkezi isletmelerinde,
-Ar-Ge merkezlerinde,
-Kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya
uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde,
-Rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve
-Teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve
yenilik harcamalarının tamamı ile
500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge
merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre
artısının yarısı,

Gelir veya kurumlar vergisi tespitinde indirim konusu yapılabilecek.
Ayrıca bu harcamalar, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre
aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması
halinde ise doğrudan gider yazılır. Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap
döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devredilir.
Devredilen tutarlar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen
yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

Burada bahsi geçen teknoloji merkezi isletmeleri Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı
Kanuna göre oluşturulan teknoloji merkezlerini;
Ar-Ge merkezi, Dar mükellef kurumların Türkiye’deki işyerleri dahil, kanuni veya is
merkezi Türkiye’de bulunan sermaye şirketlerinin; organizasyon yapısı içinde ayrı bir
birim seklinde örgütlenmiş, münhasıran yurtiçinde araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam
eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimleri;
Teknogirişim sermayesi, Örgün öğrenim veren üniversitelerin herhangi bir lisans
programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya
doktora öğrencisi ya da lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini ön
başvuru tarihinden en çok beş yıl önce almış kişilerin, teknoloji ve yenilik odaklı is
fikirlerini, desteği veren merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından
desteklenmesi uygun bulunan bir is planı çerçevesinde, katma değer ve nitelikli
istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmelerini teşvik etmek
için yapılan sermaye desteğini;
Ar-Ge merkezi, Dar mükellef kurumların Türkiye’deki işyerleri dahil, kanuni veya is
merkezi Türkiye’de bulunan sermaye şirketlerinin; organizasyon yapısı içinde ayrı bir
birim seklinde örgütlenmiş, münhasıran yurtiçinde araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam
eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimleri;
tanımlıyor.

Görüldüğü gibi gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından bu desteklerden
yararlanabilmek için en az elli tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam
etme gibi temel bir şart öngörülüyor.
Ar-Ge personeli kanunda Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve
teknisyenler olarak tanımlanmış. Araştırmacı, Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik tanımı
kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya
oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu
uzmanları; Teknisyen, Mühendislik, fen ve sağlık bilimleri alanlarında yüksek öğrenim
görmüş ya da meslek lisesi veya meslek yüksek okullarının teknik fen ve sağlık
bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri, Destek personeli, Ar-Ge
faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman,
laborant, sekreter, isçi ve benzeri personeli tanımlıyor.

2- Gelir Vergisi Stopajı ve sigorta primi Tesviki:
Söz konusu kanun kapsamında (Kamu personeli hariç olmak üzere) teknoloji merkezi
isletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan
vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından
yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden
yararlanan isletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek
personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar
için yüzde doksanı, diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesna
tutuluyor.
Ayrıca bu çalışanlar ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici
2nci maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları
karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren
hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine
konulacak ödenekten karşılanıyor.
Gelir vergisi istisna uygulaması ve sigorta primiyle ilgili bu düzenlemelerde yine tanımı
yukarıda verilen Ar-Ge merkezlerine uygulanıyor. Dolayısıyla asgari 50 çalışan şartı
bu uygulamalar için de geçerli doğal olarak.

3- Damga vergisi istisnası:
Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen
kağıtlardan damga vergisi alınmayacağı öngörülüyor.
4- Teknogirişim sermayesi desteği:
Kanun ile yukarıda teknogirişim sermayesi baslığı altında tanımlanan şartları
taşıyanlara bir defaya mahsus olmak üzere teminat alınmaksızın 100.000 YTL na
kadar teknogirişim sermayesi desteği hibe olarak verilmesi de öngörülüyor.
(Bu tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden
değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacak)

5- Diğer destekler:
5.1. Rekabet öncesi işbirliği projelerine yönelik destekler:
Kanun, birden fazla kurulusun; ölçek ekonomisinden yararlanmak suretiyle yeni
süreç, sistem ve uygulamalar tasarlayarak verimliliği artırmak ve mevcut duruma göre
daha yüksek katma değer sağlamak üzere, rekabet öncesinde ortak parça veya
sistem gelistirmek ya da platform kurabilmek amacıyla yürütecekleri, Ar-Ge
faaliyetlerine yönelik olarak yapılan ve fizibiliteye dayanan işbirliği anlaşması
kapsamında, bilimsel ve teknolojik niteliği olan projeleri rekabet öncesi işbirliği projeleri
olarak tanımlıyor.
Rekabet öncesi işbirliği projelerinde işbirliğini oluşturan kuruluşların bu
işbirliğine yaptıkları katkılar, işbirliği protokolünde belirlenen kuruluşlardan biri adına
açılacak özel bir hesapta izlenecek ve özel hesaba aktarılan bu tutarlar, harcamanın
yapıldığı dönemde katkı sağlayan kuruluşların Ar-Ge harcaması olarak kabul
edilecek. Bu tutarların proje dısında baska bir amaç için kullanılmasına izin verilmiyor.
Proje hesabında toplanan tutarlar, proje özel hesabı açan kurulusun kazancının
tespitinde de gelir olarak dikkate alınmayacağı öngörülüyor.

5.2. Alınan desteklerin vergilenmemesi:
Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde bulunanların; kamu kurum ve kuruluşları,
kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler özel bir fon
hesabında tutularak vergilenmemesi öngörülüyor.
Ancak bu fonun, elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye
ilâve dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya isletmeden
çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğratılmış
sayılacak.

6- Kanunun Uygulanması ile ilgili diğer konular:
* 5746 Sayılı Kanundaki teşviklerden yararlanan mükelleflerin ayrıca gelir ve
kurumlar vergisindeki Ar-Ge indiriminden ve 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun aynı mahiyetteki hükümlerinden ayrıca yararlanmalarına
izin verilmiyor. (Bilindiği gibi gelir ve kurumlar vergisi kanunları mükelleflerin,
isletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi
arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının % 40'ını "Ar-Ge
indirimi olarak matrahtan indirilmesine imkan tanıyor. Ayrıca bu kanun % 40
oranındaki bu oranı da % 100’e çıkarıyor)
* Bu Kanunda öngörülen şartların ihlali veya teşvik ve destek unsurlarının amacı
dışında kullanılması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler
yönünden vergi ziyai doğmuş sayılacak. Sağlanan vergi dışı destekler ise
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil
edilecek.
* Kanunun 31.12.2023 yılan kadar uygulanması öngörülüyor.
Kanun Resmi Gazete’de yayınlandığında ayrıca duyuracağız.