Sirküler: 2017/97 04.12.2017
* TBMM GENEL KURULU’NDA KABUL EDİLEN 7061 SAYILI KANUN’UN VERGİ MEVZUATINDA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER
TBMM GENEL KURULU’NDA KABUL EDİLEN 7061 SAYILI KANUN’UN VERGİ MEVZUATINDA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
· 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere, kira geliri beyan eden mükellefler için geçerli olan götürü gider oranı %25’ten %15’e düşürülmüştür.
· 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 1.404,06 TL’nin altına düşenler için 1.404,06 TL’nin altına düşen tutar ilave asgari geçim indirimi yoluyla telafi edilecektir. Bu hüküm 1 Eylül 2017 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
· Kurumlar vergisi mükellefleri 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançları üzerinden % 22 oranında kurumlar vergisi ödeyeceklerdir.
· Taşınmazların (gayrimenkuller) satışından sağlanan kazanca uygulanan % 75’lik istisna oranı % 50’ye düşürülmüştür. Yayım tarihinde yürürlüğe girecektir.
· Peşin fiyatlandırma anlaşmaları dolayısıyla ödenmesi gereken başvuru ve yenileme harçları Kanun’un yayım tarihinden itibaren kaldırılmaktadır.
· Finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların tamamı ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.
· Türkiye’de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin bu hizmetleri sunanlar tarafından beyan edilip ödenmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir.
· 31.12.2017 tarihinden önce tescil ettirilmiş olan binek otomobiller için 2018 yılı motorlu taşıt vergilerindeki artış oranı; motor hacmi 1300 cm3 ve aşağısı için % 15, daha büyük motor hacmine sahip olanlar içinse % 25 olarak belirlenmiştir. 01.01.2018 tarihinden itibaren tescil ettirilecek binek otomobilleri ise sadece motor silidir hacmine göre değil aynı zamanda taşıtların değerine göre de değişen tutarlarda MTV’ye tabi olacaktır.
· Mobil haberleşme hizmetleri ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmetlerinde özel iletişim vergisi oranı 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren % 7,5 olarak belirlenmiştir.
· Şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler üzerinden kesilen veraset ve intikal vergisinin oranı, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başından itibaren geçerli olmak üzere % 10’dan % 20’ye çıkarılmaktadır.
· Ödeme emrine karşı dava açma süresi 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 7 günden 15 güne çıkarılmaktadır. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
28 Kasım 2017 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 7061 sayılı “Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yasalaştı. Aşağıda söz konusu Kanun’un vergi mevzuatına ilişkin düzenlemelerinin detayını dikkatinize sunarız. 1. Gelir Vergisi Kanunu (GVK) a. Götürü gider oranında indirim Beyan edilen kira gelirinin tespitinde dikkate alınabilecek giderler iki farklı yöntemle belirlenebilmektedir. Bunlar “gerçek gider” ve “götürü gider” yöntemleridir. Bu yöntemlerin seçimi konusunda mükellefler serbest bırakılmışlardır. Gerçek gider yöntemini tercih eden mükellefler GVK’nın 74. maddesinde sayılan giderleri, belgelendirilmek şartıyla gayrisafi hasılatlarından indirebilmektedirler. Dileyen mükellefler (hakları kiraya verenler hariç) ise yukarıda belirtilen giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarının yüzde 25’i kadar bir tutarı götürü olarak indirebilmektedirler. Bu yöntemde gider olarak indirilen tutarın belgelendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Götürü gider yöntemini seçen mükelleflerin iki yıl geçmedikçe, gerçek gider usulüne dönemeyecekleri de unutulmamalıdır. 7061 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle GVK’nın 74. maddesinde yer alan % 25’lik götürü gider oranı % 15’e düşürülmektedir. Bu değişiklikle kira gelirlerini beyan eden mükelleflerden götürü gider yöntemini kullananların gelir vergisi matrahları ve dolayısıyla ödeyecekleri gelir vergisi tutarı artacaktır. Bu düzenleme 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle söz konusu Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, 2017 yılında kira geliri elde eden ve götürü gider yöntemini kullanan mükellefler, 2018 yılının Mart ayında verecekleri beyannamelerinde bu yeni oranı (% 15) kullanacaklardır. b. Net asgari ücretin altına düşen ücretler için ilave asgari geçim indirimi 7061 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 87. madde ile 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 1.404,06 TL’nin altına düşenler için 1.404,06 TL’nin altına düşen tutarın ilave asgari geçim indirimi yoluyla telafisi imkanı getirilmiştir. Bu uygulamadan, 2017 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri gelir vergisi tarifesi nedeniyle 1.404,06 TL’nin altına düşen hizmet erbabı yararlanacaktır. Gelir vergisi tarifesi nedeniyle ücretlerinde düşüş olsa dahi net ücretleri 1.404,06 TL’nin altına düşmeyenlerin ise bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir. Ayrıca 7061 sayılı Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla yukarıdaki dönemlere ilişkin olarak verilmiş olan muhtasar beyannamelerde beyan edilen ve ilave asgari geçim indirimi uygulanmadığı için çalışanlardan fazla kesilmiş olan vergiler, ilgili çalışanlara iade edilmek üzere, vergi sorumlularınca bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren verilecek olan muhtasar beyannamelerdeki vergilerden mahsup edilebilecektir. 7061 sayılı Kanun’la GVK’ya eklenen geçici 87. madde, 1 Eylül 2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. Gelir vergisi tarifesi nedeniyle 2016 yılında da aynı sorun gündeme gelmiş ve GVK’ya eklenen geçici 86. madde ile yukarıdaki şekilde çözülmüştü. 2. Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) a. Kurumlar vergisi oranı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca kurumlar vergisi oranı tüm kurumlar vergisi mükellefleri için % 20 olarak uygulanmaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 91. maddesi uyarınca, kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançları üzerinden % 22 oranında kurumlar vergisi ödenecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için söz konusu oran değişikliği 2018, 2019 ve 2020 yılları içinde başlayan hesap dönemlerinde uygulanacaktır. Kurumlar tarafından aynı yıllara (2018, 2019 ve 2020) ilişkin olarak verilmesi gereken geçici vergi beyannamelerinde de söz konusu yeni oran (% 22) kullanılacaktır. Buna göre hesap dönemi takvim yılı olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 14 Mayıs 2018 tarihine kadar verilecek olan 1. dönem geçici vergi beyannamelerinden başlamak üzere 3 yıl boyunca beyan edilen geçici vergi matrahları üzerinden % 22 oranında vergi hesaplanacaktır. Bu hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. b. Gayrimenkul satış kazancına ilişkin istisna oranı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisna kazançların yer aldığı 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (e) bendinde; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğuna dair düzenleme yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle, taşınmazların (gayrimenkuller) satışından sağlanan kazanca uygulanan % 75’lik istisna oranı % 50’ye düşürülmektedir. İştirak hisseleri ile maddedeki diğer varlıkların satış kazancındaki istisna oranında ise herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. c. Bankalara borcu olanlardan bankalar tarafından alınan gayrimenkullerin satışına ilişkin istisna KVK’nın 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (f) bendinde; bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış kurumlar ile bunların kefilleri ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançların % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğuna dair düzenleme yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 89. maddesiyle, sadece bankalara olan borçlar için uygulanan bu hükmün kapsamı, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçları da kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Ayrıca gayrimenkul satış kazancına ilişkin istisna oranında olduğu gibi bu bent kapsamında söz konusu kurumlar (Banka, finansal kiralama ve finansman şirketleri) tarafından gerçekleştirilen taşınmaz satışlarında uygulanan yüzde 75’lik istisna oranı da yüzde 50’ye düşürülmektedir. Oran indirimine ilişkin hüküm yayım tarihinde, uygulamanın kapsamını finansal kiralama ve finansman şirketlerini içerecek şekilde genişleten düzenleme ise 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. Kanun’un 89. maddesiyle ayrıca; 6361 sayılı Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracının temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların karşılıklı mutabakatıyla kiralayanın her türlü tasarruf hakkını devir aldığı finansal kiralama konusu taşınmazların da bu istisnadan (% 50 oranında) yararlanacağına ilişkin hüküm eklenmiştir. Bu hüküm de 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. d. Peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin harçlar Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 5 numaralı fıkrası uyarınca, transfer fiyatlandırması uygulamasında, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilmektedir. Söz konusu peşin fiyatlandırma anlaşmaları Harçlar Kanunu’na bağlı (8) sayılı Tarifenin “XII- Transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşması harçları” başlıklı bölümü uyarınca başvuru ve yenileme harcına tabidir. Harç tutarları 2017 yılında sırasıyla 56.979,40 TL ve 45.583,30 TL olarak uygulanmaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle, peşin fiyatlandırma anlaşmalarının teşviki amacıyla, ödenmesi gereken yukarıdaki başvuru ve yenileme harçlarına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmaktadır. Kanun’un bu hükmü yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. e. Finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların gider kaydı 7061 sayılı Kanun’un 106. maddesiyle; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 16. maddesine yeni bir fıkra eklenerek, finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından ayrılan özel karşılıkların tamamının ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması sağlanmaktadır. Söz konusu düzenleme, faktoring şirketlerince aynı Kanun kapsamında ayrılan özel karşılıkları kapsamamaktadır. Bu maddenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2019 olarak belirlenmiştir. f. Yatırıma katkı oranı ve vergi indirim oranı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 9. maddesinde, mükelleflerin 2017 yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için Kanun’un 32/A maddesi kapsamındaki yatırım teşviklerinden daha yüksek oranda faydalanmasına imkan sağlayan düzenleme yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 90. maddesiyle söz konusu geçici maddede yer alan düzenlemenin 2018 yılında da uygulanmasına imkan sağlanmaktadır. Ancak Kanun Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girdikten sonra 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda da bu yönde bir değişiklik yapılması beklenmektedir. Yukarıdaki hüküm yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. g. Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyeti ve risturn istisnası Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinde kurumlar vergisinden muaf kurumlar sayılmaktadır. Söz konusu maddenin 1 numaralı fıkrasının (k) bendinde kooperatiflere (tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç) ilişkin muafiyet şartlarına yer verilmektedir. Bu şartlardan biri de sadece ortaklarla iş görülmesidir. Söz konusu şarta ilişkin Kanun’da parantez içinde “Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.” hükmü yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 88. maddesiyle, söz konusu parantez içi hüküm kaldırılmakta ve aynı bendin sonuna eklenen yeni bir parantez içi düzenlemeyle ortak dışı işlemlerden ne anlaşılması gerektiği açıklanmakta, ortak dışı işlem kabul edilmeyen işlemler sıralanmaktadır. Buna göre KVK’nın 4. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (k) bendinin sonundaki parantez içi hüküm aşağıdaki şekilde olacaktır: “(Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur…)” Yukarıda yer verilen kooperatiflerin muafiyetine ilişkin yeni düzenleme kapsamında kooperatiflerin ortak içi işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi hesaplaması ve ödemesi gerekmeyeceğinden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (i) bendinde düzenlenen risturn istisnasında üretim ve kredi kooperatiflerine ilişkin düzenleme yersiz kalmaktadır. Bu nedenle Kanun’un 89. maddesiyle üretim ve kredi kooperatiflerine ilişkin risturn istisnası hükümleri mevcut düzenlemeden çıkarılmıştır. Yukarıdaki düzenlemeler 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. 3. Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) a. Bankalara borçlu olanların borçlarına karşılık iştirak hissesi ve taşınmazlarının bankalara devrinde KDV istisnası Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4/r maddesi uyarınca, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV’den istisnadır. 7061 sayılı Kanun’un 42. maddesiyle, yukarıdaki hükümde yer alan “bankalara” ibaresi “bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine” şeklinde değiştirilmektedir. Bu sayede sadece bankalara olan borçlar için uygulanan bu hükmün kapsamı genişletilerek, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçlar dolayısıyla bu kurumlara yapılan gayrimenkul ve iştirak hissesi satışlarını da kapsaması sağlanmaktadır. Ayrıca bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi de KDV’den istisna olarak değerlendirilecektir. 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek olan bu değişiklikler sonrası KDV Kanunu’nun 17/4/r maddesinin 1. cümlesinin ilgili bölümünde yer alan istisna hükmü aşağıdaki şekilde olacaktır: “r) ….. bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi,” b. Dar mükellefler tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlerde KDV sorumluluğu Katma Değer Vergisi Kanununun 9. maddesinin 1 numaralı fıkrasında; mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceğine ilişkin hüküm yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 41. maddesiyle bu fıkraya aşağıdaki cümle eklenmektedir. “Şu kadar ki Türkiye’de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisi, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödenir. Maliye Bakanlığı elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” Bu hüküm, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir. c. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “FATİH” Projesi kapsamında yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarında KDV istisnası 7061 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. madde eklenmektedir. Buna göre Kanun’un yayım tarihinden itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan ithalatlar ile bu Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV istisnası kapsamına alınmaktadır. Bu istisna; “tam istisna” olarak değerlendirilecek, yukarıda bahsedilen mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilecektir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilecektir. Bu hüküm Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. d. Roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin yansıtılması faaliyetlerinde KDV istisnası 7061 sayılı Kanun’un 42. maddesiyle, uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması faaliyetleri KDV istisnası kapsamına alınmaktadır. Bahsedilen istisna Katma Değer Vergisi Kanunun 17. maddesinde hüküm altına alındığından kısmi istisna olarak değerlendirilecektir. Buna göre roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması faaliyetleri dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi indirim konusu yapılamayacaktır. Yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır. Düzenleme, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir. e. İmalat sanayine yönelik teşvik belgeli yatırımlar kapsamında yapılan inşaat işlerine ilişkin KDV iadesi Katma Değer Vergisi Kanunu'na eklenen ve 27 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren geçici 37. madde ile imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgeli yatırımlara ilişkin olmak şartı ile; a) Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, b) 50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin ise izleyen yıl içerisinde, talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iadesi hakkı getirilmişti. 7061 sayılı Kanun’un 43. maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 37. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, imalat sanayi yatırımları üzerindeki katma değer vergisinden kaynaklı finansman yükünü gidermek amacıyla, bu yatırımlar nedeniyle 2017 yılı için geçerli olan inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilen KDV’nin iadesi uygulamasının 2018 yılında da devam etmesi sağlanmaktadır. Bu hüküm Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. 4. Özel Tüketim Vergisi Kanunu (ÖTVK) a. Makaronların ÖTV kapsamına alınması ve vergi oranının belirlenmesi 7061 sayılı Kanun’un 75. maddesiyle, makaronlar (sigara kağıdı), ÖTV kapsamına alınmaktadır. Buna göre ÖTV Kanunu’na ekli (III) sayılı listenin (B) cetveline 4813.10.00.80.00 GTİP numarasıyla “Diğerleri (Makaron)” eklenerek vergi oranı % 65,25 ve asgari maktu vergi tutarı da 0,0994 TL olarak belirlenmiştir. Bu düzenleme Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. b. Engellilerin binek otomobil alışlarında ÖTV istisnası ÖTV Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin; - (a) alt bendi uyarınca; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, engellilik oranı % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından, - (c) alt bendi uyarıca; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı özel tüketim vergisinden istisnadır. 7061 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, engelliler tarafından ÖTV’siz alınabilen binek otomobillere ilişkin iki temel değişiklik yapılmaktadır. Bunlardan ilki; daha önce engelliler tarafından motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşan binek otomobillerin alımında istisnadan yararlanılamazken, 7061 sayılı Kanun’la motor silindir hacmi sınırlaması kaldırılmaktadır. Buna göre 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren, engelliler tarafından alınan binek otomobilleri motor silindir hacmine bakılmaksızın ÖTV istisnasından yararlanabilecektir. Motor silindir hacmine ilişkin sınırla kalkmış olmakla birlikte, yapılan ikinci değişiklikle istisnadan yararlanılabilecek binek otomobilleri için parasal bir sınır getirilmektedir. Buna göre 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren engelliler tarafından alınan binek otomobillerin bedeli 200.000 TL’yi aşıyorsa ÖTV istisnasından yararlanılamayacaktır. 200.000 TL’lik bedel; hesaplanması gereken özel tüketim vergisi ve diğer her türlü vergiler dahil toplam fiyatı ifade etmektedir. Bu hükmün yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir. c. “FATİH” Projesi kapsamında teslim ve ithalatlarda ÖTV istisnası 7061 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. madde eklenmektedir. Yeni hükümle, Kanun’un yayım tarihinden itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından FATİH Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin olarak ÖTV Kanunu’na ekli (IV) sayılı listede yer alan malların, Milli Eğitim Bakanlığına ya da proje yüklenicisine teslimi veya bunlar tarafından ithali özel tüketim vergisi istisnası kapsamına alınmaktadır Yukarıdaki hüküm Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. d. Meyve suları, gazozlar, enerji içecekleri ve alkolsüz biraların ÖTV kapsamına alınması 7061 sayılı Kanun’un 75. maddesiyle bazı mallar ÖTV Kanunu’na ekli (III) sayılı listenin (A) cetveline dahil edilerek ÖTV kapsamına alınmış ve ÖTV oranı % 10 olarak belirlenmiştir. ÖTV Kanunu’na ekli (III) Sayılı Listenin (A) Cetveline eklenmesi öngörülen malların listesi ve vergi oranları aşağıda dikkatinize sunulmuştur:
5. Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu (MTVK) a. Mevcut ve 31.12.2017 tarihinden önce tescil ettirilecek binek otomobillere ilişkin MTV tarifesi 7061 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici madde uyarınca, mevcut olan ve 31.12.2017 tarihinden önce (bu tarih dahil) kayıt ve tescil ettirilecek otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ilişkin MTV tutarları; motor silindir hacmi 1.300 cm3 ve aşağısı olanlar için % 15, daha büyük motor hacmine sahip olanlar içinse % 25 oranında artırılmıştır. Buna göre kapsama giren motorlu taşıtlardan 2018 yılında aşağıdaki tabloda (I/A sayılı tarife) yer alan tutarlarda MTV tahsil edilecektir: (I/A) SAYILI TARİFE)
(I) sayılı tarifede yer alan motosikletler ile diğer tarifelerde yer alan taşıtların (otobüs, kamyon, uçak, helikopter gibi) 2018 yılı MTV tutarları eskiden olduğu gibi 2017 yılına ilişkin yeniden değerleme oranında (ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir oranda) artırılarak hesaplanacak ve yılsonuna doğru Maliye Bakanlığınca duyurulacaktır. Bu hükmün yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir. b. 01.01.2018 tarihinden itibaren tescil ettirilecek binek otomobillere ilişkin MTV tarifesi 7061 sayılı Kanun’un 22 ve 23. maddeleriyle MTV Kanunu’na ekli (I) sayılı tarifenin otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin yer aldığı bölüme iki sütun daha eklenmektedir. Bu sayede 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren kayıt ve tescil ettirilecek olan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin, sadece motor silidir hacmi ve yaşına göre değil, aynı zamanda taşıtların değerine göre de farklı vergilendirilmesi sağlanmış olacaktır. Bu uygulamada taşıt değeri; taşıtların teslimi, ilk iktisabı ve ithalinde, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan (vade farkı ile hesaplanan özel tüketim vergisi hariç) teşekkül eden değeri ifade etmektedir. İlk kayıt veya tescil edildiği tarih itibarıyla belirlenen taşıt değeri sonraki yıllar için de dikkate alınacak, MTV her yıl bu değere göre belirlenecektir. Kapsama giren motorlu taşıtlardan 2018 yılında aşağıdaki tablodaki tutarlarda MTV tahsil edilecektir:
2018 yılında tescil ettirilecek olan; motosikletler ile (II) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtların (otobüs, kamyon, uçak, helikopter gibi) 2018 yılı MTV tutarları eskiden olduğu gibi 2017 yılına ilişkin MTV tutarlarının yeniden değerleme oranında (ya da Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bir oranda) artırılarak hesaplanacak ve yılsonuna doğru Maliye Bakanlığınca duyurulacaktır. Ayrıca bu taşıtlar için taşıt değerine göre farklı vergilendirme sistemi de geçerli değildir. 6. Gider Vergileri Kanunu a. Özel iletişim vergisi Özel iletişim vergisi (ÖİV); elektronik haberleşme hizmetlerini sunan işletmecilerin verdikleri hizmetler karşılığında kullanıcıdan tahsil edip vergi dairesine ödedikleri bir vergidir. Verilen hizmetin türüne göre oranı değişmektedir. Buna göre; a) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25, b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15, c) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti % 5, d) Yukarıda sayılan hizmetlerin kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri % 15, oranında özel iletişim vergisine tâbi bulunmaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle, özel iletişim vergisi oranları yukarıdaki her bir hizmet için yüzde 7,5 olarak aynı oranda belirlenmiştir. Bu hüküm 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. b. Banka ve sigorta muameleleri vergisi Gider Vergileri Kanunu’nun 29. maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV) istisna olan işlemler sayılmaktadır. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının (p) bendinde, arbitraj muameleleri ile Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paraların BSMV’den istisna olduğu hükmü yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle, yukarıdaki hükümde yer alan “Türkiye’de kurulu borsalarda gerçekleştirilen” ibaresi yürürlükten kaldırılmaktadır. Bu değişiklik yapılmak suretiyle işlemin yapıldığı yere bakılmaksızın vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paraların BSMV’den istisna edilmesi amaçlanmaktadır. Düzenleme, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir. 7. Damga Vergisi Kanunu (DVK) a. Kamu özel iş birliği projelerine ilişkin damga vergisi istisnası Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tabloda damga vergisinden istisna edilen kağıtlar yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 30. maddesiyle bu tabloya; kamu özel iş birliği projelerinin finansmanı için yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yöneticisi firmalara kullandırmasına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bunların teminatı ve geri ödemesine ilişkin işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlar eklenmek suretiyle bu kağıtlar için damga vergisi istisnası getirilmektedir. Yukarıdaki hüküm Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. b. “FATİH” Projesi kapsamında düzenlenen kağıtlarda damga vergisi istisnası 7061 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. madde eklenmektedir. Yeni hükümle, Kanun’un yayım tarihinden itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından FATİH Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; proje bileşenlerine ilişkin mal ve hizmet alımlarıyla ilgili olarak düzenlenen İdare ve/veya proje yöneticilerinin taraf olduğu kağıtlar damga vergisi istisnası kapsamına alınmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı veya bu Bakanlık adına yukarıdaki projenin yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçalarının ithalatına ilişkin düzenlenen kağıtlar da damga vergisinden istisna edilen kağıtlar arasına dahil edilmektedir. Bu düzenlemeler Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. 8. Harçlar Kanunu (HK) a. Kamu özel iş birliği projelerine ilişkin harç istisnası Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinde genel muaflıklar ve istisnalar düzenlenmektedir. 7061 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, bu maddeye yeni bir fıkra eklenerek; kamu özel iş birliği projelerinin finansmanı için yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yöneticisi firmalara kullandırmasına ilişkin işlemler ile bunların teminatı ve geri ödemesine ilişkin işlemler için harç istisnası getirilmektedir. Ancak yargı harçları bu istisnanın kapsamına girmemektedir. Bu hüküm Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. b. “FATİH” Projesi kapsamında yapılan ithalat işlemlerinde harç istisnası 7061 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici 38. madde eklenmektedir. Yeni hükümle, Kanun’un yayım tarihinden itibaren düzenlenen sözleşmelere istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından FATİH Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında uygulanmak üzere; Milli Eğitim Bakanlığı veya bu Bakanlık adına proje yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçalarının ithalatına ilişkin yapılacak işlemler harçlardan istisna edilmektedir. Bu düzenleme Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. c. Peşin fiyatlandırma anlaşmalarına ilişkin harçlar Konuya ilişkin açıklamalarımız sirkülerimizin 2/d bölümünde dikkatinize sunulmuştur. 9. Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VİVK) Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun “Nispetler” başlıklı 16. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; 5602 sayılı Kanun’da tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyeler üzerinden, bu şans oyunları ile yarışma ve çekilişleri düzenleyen kişi ve kurumlar tarafından yüzde 10 oranında veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılmaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle, yukarıda yer verilen oran % 20’ye çıkarılmaktadır. Değişiklik, Kanun’un yayımlandığı ayı izleyen ay başında yürürlüğe girecektir. 10. Emlak Vergisi Kanunu (EVK) 7061 sayılı Kanun’un 35. maddesiyle, Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen geçici madde ile Takdir Komisyonları tarafından 2018 yılı için takdir olunan yüksek arsa ve arazi metrekare birim değerlerine bir üst sınır getirilmektedir. Buna göre Takdir Komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin % 50’sinden fazlasını aşması durumda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında; - 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerinin % 50 fazlasının esas alınacağı, - Takip eden 2019, 2020 ve 2021 yılları için ise bu tutar üzerinden Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesi kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanacağı, düzenlenmektedir. Emlak vergi değeri veya söz konusu rayiç bedeller esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülüklerde de bu düzenleme ile belirlenen değerler dikkate alınacaktır. İlgili hüküm, Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. Yukarıdaki yeni düzenlemeyi, arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde fahiş artış oranları dolayısıyla takdir komisyonu kararlarının iptali talebiyle dava yoluna başvuran mükellefler açısından değerlendirmek gerekirse; dava açan mükelleflerin iki şekilde ilerleyebileceği öngörülmektedir. Taşınmazları ile ilgili olarak %50 artışın makul olduğunu düşünen mükellefler açılan davadan feragat edebilirler. Bu halde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin %50 oranında artırılması suretiyle uygulanacaktır. Taşınmazları ile ilgili olarak %50 artışın makul olmadığını ve açılan davalarda %50’den daha düşük oranda bir artış tespit edilmesi gerektiğini düşünen mükellefler ise davalarını takibe devam edebileceklerdir. Dava sonucunda artış için %50’den daha düşük bir oran tespit edilmesi halinde, 2018 yılına ilişkin emlak vergisi hesabında bu oranın dikkate alınması gerekecek ve fakat belirlenecek oranın %50’den fazla olması halinde, her halükarda %50 artış oranı uygulanacaktır. 11. Vergi Usul Kanunu (VUK) a. Bilinen adresler Vergi Usul Kanunu’nun 101. maddesinde “Bilinen adresler” olarak; işe başlamada, adres değişikliğinde, işi bırakmada, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler ya da vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler… kabul edilmektedir. 7061 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle, VUK’un 101. maddesinde yer alan bilinen adres tanımlaması yeniden düzenlenmektedir. Bu kapsamda mükelleflerin MERNİS kayıtlarında yer alan yerleşim yeri adresleri bilinen adresler arasına alınmaktadır. 7061 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonrasında VUK’un 101. maddesi kapsamında mükelleflerin bilinen adresleri aşağıdaki gibi olacaktır: i. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen iş yeri adresleri, ii. Yoklama fişinde ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen iş yeri adresi, iii. Nüfus Hizmetleri Kanunu’na göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi. İlgili maddenin devamında tebligatın hangi durumlarda hangi adreslere ve kimlere yapılacağına ilişkin özel hususlar düzenlenmektedir. Söz konusu düzenleme, 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. b. Tebliğ evrakının teslimi 7061 sayılı Kanun’un 17. maddesiyle, VUK’un “Tebliğ evrakının teslimi” başlıklı 102. maddesinde düzenlenen tebliğ yapılacak olan kişinin işyerlerinde veya yerleşim yerlerinde bulunamaması halinde tebliğin nasıl yapılacağına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. İlgili hüküm 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. c. Tebliğin ilanla yapılacağı haller 7061 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle, VUK’un 101. maddesi kapsamında yapılması planlanan değişiklikle aynı doğrultuda, VUK’un 103. maddesinde düzenlenen tebliğin ilanen yapılacağı haller arasına, MERNİS’teki kayıtlı yerleşim yeri adresinin bulunamaması hali de eklenmektedir. Buna göre; - Muhatabın VUK’un 101. maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa, - VUK’un 101. maddesinde sayılan, bilinen adreslerden ilk ikisindeki adreslere tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa, - Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa, - Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa, tebliğ, ilan yoluyla yapılacaktır. Söz konusu düzenleme 1 Ocak2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. d. Maliye Bakanlığı’na verilen yetkilere ilişkin düzenlemeler 7061 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle, VUK kapsamında Maliye Bakanlığı’na verilen yetkileri düzenleyen mükerrer 257. madde hükmü genişletilmektedir. Bu kapsamda Maliye Bakanlığı’na; maddede anılan yetkilerin yanında, Bakanlığa devamlı bilgi verme yükümlülüğü olan tüzel, gerçek, kamu teşebbüsleri ile elektronik ticaret ortamı sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları tarafından verilecek bildirimlerin, elektronik ortamda yapılacaklar da dahil olmak üzere, usul ve esaslarını belirleme yetkisi getirilmektedir. Hüküm, Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. 12. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı Kanun) a. Ödeme emri ve ihtiyati hacze itiraz süresi ile mal bildiriminde bulunma süreleri Vergi borcunu vadesinde ödemeyenlere 7 gün içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği ödeme emri ile bildirilmektedir. Ödeme emrine itiraz veya mal bildiriminde bulunma için mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süresi bulunmaktadır. Bunun yanında ihtiyati hacze ilişkin dava açma süresi ve teminatlı alacakların paraya çevrilmesinden önce borçluya yapılacak tebliğ ile verilen ödeme süresi de 7 gün olarak uygulanmaktadır. 6183 sayılı Kanun’un 15, 56, 58 ve 60. maddelerinde yer alan yukarıdaki 7 günlük süreler, 7061 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle 2018 başından itibaren 15 güne çıkarılmaktadır. Yeni düzenleme 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. b. Banka kartları ile ödenen kamu alacaklarında bankaların alacakları komisyonlar 6183 sayılı Kanun’un 41. maddesinde bankaların, kamu alacaklarının kredi kartı ile ödenmesi sırasında kamu borçlusundan komisyon alabileceğine ilişkin düzenleme yer almaktadır. 7061 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle, kredi kartlarının yanında banka kartı ve benzeri kartlarla yapılan ödemelerin de madde kapsamına alınması öngörülmektedir. Düzenleme, Kanun’un yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. c. Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları 6183 sayılı Kanun’un 22/A maddesi kapsamında, Maliye Bakanlığı’na amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere yetki verilmiştir. 7061 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle getirilen düzenlemede, Maliye Bakanlığı’nın bu yetkisinin genişletilerek korunmuş olduğu görülmektedir. Bununla birlikte Kanun’da madde kapsamında zorunluluk getirilen ödemelere ilişkin olarak, işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirmenin, Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcu karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan kısım üzerinde hüküm ifade edeceği düzenlenmektedir. Bu maddenin yürürlük tarihi 1 Ocak 2018 olarak belirlenmiştir. |
Bilgilerinize sunarız,
Saygılarımızla…
TRUST
Trust Yeminli Mali Muşavirlik Copyright © 2009 All Rights Reserved. Bireysel Bilişim